Gece Yarısı Kütüphanesi - Inceleme




📚 Goodreads’e göre 2020 yılının En İyi Romanı seçilmiş. 

Aylardır o kadar fazla kişide bu kitabı görüyordum ki çok merak ediyordum 

Ve okuduğumda tüm övgüleri hal ettiğini gördüm 😍


O kadar güzeldi ki 

Her sayfasını merakla ve büyük bir zevkle okudum. Yazarın diğer kitaplarını da okumak istiyorum yanın zamanda onları da okuyacağım. 





📚 ”Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar.””


📚 Nora’nın hayatında hiçbir şey istediği gibi gitmemiş/gitmiyor. 

Büyük bir mutsuzluğun yalnızlığın ve monotonluğun içinde…

Verdiği karalardan pişman, yapamadıklarının keşkeleriyle dolu bir hayatı yaşıyor tabi ne kadar yaşamak denebilirse

Her şey bu kadar kötü giderken bir de çok sevdiği kedisi ölüyor, sonrasında dönüşü olmadığını zannettiğimiz bir yola giriyor, ölmeye karar veriyor. 


📚 Tahminlerimizin üzerinde bir şey oluyor Nora kendini Gece Yarısı Kütüphanesinde buluyor. Gece Yarısı Kütüphanesinin kütaphanecisi de Çocukluğundan tanıdığı kütüphaneci Bayan Elm. 

Gece Yarısı Kütüphanesini kitapta olduğu şekilde hiç bozmadan açıklamak istiyorum:


“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider.  Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…

Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”


Belki de herkesin olmak istediği bir yer Gece Yarısı Kütüphanesi belki de herkes ikinci bir şansı ister ya da üçüncü ya da sonsuz şans…


Nora kendini yaşadığı binlerce pişmanlığı düzeltebileceği, her şeyi farklı şekilde yapmış olduğu dünyaların olduğu uçsuz bucaksız bir kütüphane de bulduğunda ilk olarak eline kütüphanedeki diğer tüm kitaplardan daha kalın bir kitap veriyor Bayan Elm. 

Pişmanlıklar kitabı…

Nora kitabı açtığında kendini onu ölüme sürükleyen tüm acılarla yüz yüze buluyor. 

Tüm hayatı boyunca pişman olduğu, keşke dediği her şeyin toplandığı bir kitap. 

Uzun süre bakmaya dayanamıyor bile…

Hepimizin hayatında değiştirmek istediğim belki de sonsuz şey var. Farklı yapsaydım hayatım nasıl olur diye merak ettiğim şeyler.

 Nora’nın şu an elinde bunları değişebilme şansı var. Peki sizce her şeyi farklı yaptığı dünyalarda mutluluğu bulabilecek mi??



Kitapta almamız gereken o kadar çok ders var ki. Son zamanlarda hiçbir kitaptan bu kadar çok alıntılama yaptığımı hatırlamıyorum. 

O kadar çok cümle kalbime dokundu ki Nora’nın yaşadyaşadığı tüm acıları, pişmanlıkları, keşkeleri kalbimde hissettim…

İçindeki pişmanlıklara çözüm bulamayan herkesin okumasını öneririm…

Kendi çözümümüzü bulabilir miyiz bilmiyorum ama belki de şimdiye kadar verdiğimiz kararların arkasında durarak onların bize getirdiği hayatı yaşarken mutlu olmaya çalışabiliriz. 

Ve umarım kendi mutluluğumuzu bulabiliriz. 



Alıntılar

“Ama kendini yalnız hissediyordu. Nora yalnızlığın, temelinde anlamsızlık yatan bir evrende insan olarak var olmanın ayrılmaz bir parçası olduğunu bilecek kadar varoluşçu felsefeye hakimdi…”

Gece Yarısı Kütüphanesi-Sayfa 5


“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. 

Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün... 

Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”


“Kaçıp gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu görmek tam bir aydınlanmaydı. Hapishanenin bir yer değil, bakış açınız olduğunu anlamak.


“…hayatımızdaki insanlara iyi davranalım. 

Arada bir başımızı kaldırıp yukarı bakalım çünkü nerede olursak olalım gökyüzü her zaman sonsuz. 


“Kendimizi başkalarının gözünden görmek ve olmamızı ve istekleri bin bir kişiye dönüşmüş olmayı dilemek için en ufak bir çaba gerekmiyor. Pişmanlık duymak ve sonsuza, zamanımız doluncaya kadar duymaya devam etmek çok kolay. 

Ama esas sorun yaşamadığımız için pişmanlık duyduğumuz hayatlar değil. 

Soru  pişmanlığın kendisi. Büzüşmemize, koruyup kalmamıza kendimizin ve bütün insanlığın en büyük düşmanı olduğumuzu hissetmemizi neden olan, pişmanlığın ta kendisi.”


“Satrançta kazanmak istiyorsan, bir şeyi anlaman lazım.” dedi Nora’nın tek derdi buymuş gibi.

“Anlaman gereken şu: Oyun bitene kadar hiçbir şey bitmiş değildir. Elinde tek bir piyon kalmış olsa bitmez. Bir tarafta tek bir piyon ve şah varken, karşı tarafın bütün taşları duruyor olsa da, oyun devam eder. Sen bir piyon olsan da -ki belki hepimiz öyleyiz- piyonun en sihirli taş olduğunu asla unutmamalısın. Ufacık ve sıradan bir şey gibi görünebilir ama öyle değildir. Çünkü hiçbir piyon piyondan ibaret değildir. Bütün piyonlar kozadan çıkmayı bekleyen birer vezirdır. Senin tek yapman gereken, ilerlemeye devam etmenin bir yolunu bulmaktır.”



“… şu satranç tahtasını bak. 

Şu an, oyun başlamadan önce ne kadar düzenli, güvenli ve huzurlu görünüyor. Ne kadar güzel. Ama sıkıcı. Cansız. Fakat o tahta ilk hamleyi yaptığın anda durum değişiyor.karmaşıklaşmaya başlıyor. Yaptığın her hamle de kaos daha da artıyor.”


“Bence senin sorunun sahne korkusu değildi. Evlilik korkusu da değildi. 

Bence senin sorunun hayattan korkman.”

Bu söz Nora’ya ağır geldi. İyice moralini bozdu.

“Bana sorarsan, seni sorununda,” dedi Nora rövanşist duygular içerisinde sesi titreyerek, “hayatın boktan olduğu için başkalarını suçlayıp durmak.”



📚 #sherlock_kizi

Yorumlar

Popüler Yazılar

Bir Sonraki Hayatımız | Kitap Yorumu

The Originals | Dizi Yorumu

The Banshees of Inisherin

Kitap Yorumu / Birimiz Yalan Söylüyor