Sherlock Kızı

Pretty Little Liars : The Perfectionists PLL’den uyarlanan ilk dizi değil İlk Spinoff’u Rawenswood olmuş genellikle kimsenin beğenmediği başarısız bir yapımdı ve ilk sezonla ekranlara veda etti.  Pretty Little Liars : The Perfectionists daha başarılı bir yapım oldu. PLL’den sevdiğimiz Allison ve Mona karakterlerinin dizide olması diziye çok güzel bir hava kattı hatta çoğu kişinin diziye şans vermesini sağladı diyebilirim.  Beacon Height kasabası üst düzey üniversitesi ve başarılı sakinleriyle her şeyin mükemmel olması gereken bir yer. Baskı her şeyin mükemmel olmasını engellemekte hatta mükemmelliyetçilik baskısı bir intihara sonrasında ise bir cinayete sebep oldu. Aynı PLL’de olduğu gibi Nolan Hotchkiss çevresinde arkadaşmışçasına takılan ama aslında birbiri hakkında pek bir şey bilmeyen çok yakın olmayan 4 kişilik bir grup. ( PLL’de Allison çevresinde arkadaşlardı. Burada tek fark birbirlerini neredeyse tanımıyorlar. PLL’de hepsi arkadaştı.) Onları da bir arada tutan

📚 Goodreads’e göre 2020 yılının En İyi Romanı seçilmiş.   Aylardır o kadar fazla kişide bu kitabı görüyordum ki çok merak ediyordum  Ve okuduğumda tüm övgüleri hal ettiğini gördüm 😍 O kadar güzeldi ki  Her sayfasını merakla ve büyük bir zevkle okudum. Yazarın diğer kitaplarını da okumak istiyorum yanın zamanda onları da okuyacağım.  📚 ”Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar.”” 📚 Nora’nın hayatında hiçbir şey istediği gibi gitmemiş/gitmiyor.  Büyük bir mutsuzluğun yalnızlığın ve monotonluğun içinde… Verdiği karalardan pişman, yapamadıklarının keşkeleriyle dolu bir hayatı yaşıyor tabi ne kadar yaşamak denebilirse Her şey bu kadar kötü giderken bir

  The Banshees of Inisherin  2022’de festivalde izleyen herkesin çok beğendiği ve önerdiği bir filmdi.  1 Şubat’ta basın gösteriminde izlemiştik.                                                  Yılın en iyi filmlerinden biri olarak değerlendirilen The Banshees of Inisherin, Dünya prömiyerini Venedik Film Festivalinde yapmıştı.   Ben filmi çok beğendim kısaca filmden ve düşüncelerimden bahsedeceğim ama filmin hissettirdiği duyguları sözlerle anlatabileceğimi düşünmüyorum.   Colm’un “Artık seni sevmiyorum.” dediği zamanki yüz ifadesi o an ve film boyunca devam ediyor eden duyguları deneyimlemenizi öneririm. Duygularımı toparladıktan sonra filmi tekrar izleyeceğim.   🎬 Film 1923’te İrlanda iç savaşı sırasında kendi halinde insanların monoton bir hayat sürdüğü, herkesin birbirini tanıdığı küçük bir adada geçiyor. İrlanda adasında yaşayan iki arkadaşın hayatına odaklanıyor.   Hikaye iki arkadaştan birinin dostluklarını aniden bitirmeye karar vermesiyle başlıyor. Nedenini bilmediğimiz bu o

  Black Panther: Wakanda Forever  Chadwick Boseman'a VEDA Filmi çok çok beğendim hatta birkaç gündür düşüncelerimi nasıl dile getireceğimi düşünüyorum.                                                                  Chadwick Boseman Black Panther karakteriyle aklımıza,kalbimize kazınmıştı ama onun yokluğunu filmden önce bu kadar hissetmemiştik.                                                                                      Film açılış jeneriği ile gözlerimi doldurmayı başardı -izleyenler neyi kastettiğimi daha iyi anlayacak-  o sessizlik öyle acı barındırıyordu kii… Black Panther’ kaybetmemizin 1 sene sonrasından başlıyor film Kraliçe Ramonda ve Prenses Shuri’nin hayata tutunmaya ve Wakanda’yı yaşatmaya devam etmeye çalışırken aynı zamanda yaşadıkları kaybı atlatmaya çalışıyorlar. Kraliçe ve Shuri’nin oyunculukları çok güzeldi.  İlk filmde de Shuri karakterini çok sevmiştim bu filmde sevgim çok çok daha arttı.   Filmin müzikleri çok güzeldi özellikle bazı sahnelerde duyguyu g

  Adı:  Bir Sonraki Hayatımız Özgün Adı: The Next Together Yazarı:   Lauren James Çevirmen: Merve Solmaz Yayınevi: Yabancı Yayınları Sayfa Sayısı: 360 Baskı Yılı: 2016 Çok beğendiğim bir kitabın yorumuyla yeniden merhaba..  #yabancıkitapligim etkinliğiyle en sevdiğim 3 kitabı önerip son favorimi yorumluyorum.  🌟 Bir Sonraki Hayatımız 🌟 Lola ve Komşu Çocuk 🌟 Hayalet Kalp  “Sevdiğiniz insanı kaç kere kaybedebilirsiniz? Katherine ve Matthew'nun kaderinde asırlar boyunca tekrar tekrar doğmak vardı. Her seferinde birbirlerine umutsuzca âşık oluyor ve trajik bir şekilde ayrılığı tadıyorlardı. Belki de bir sonraki hayatlarında her şey farklı olacaktı…” ✨ Kitabı çok severek okudum. Başlarda biraz yavaş başlamış gibiydi ama aslında yavaş ilerlemesinin sebebi: kitapta her yılda yaşanan olayları ayrı ayrı kafamda oluşturup kurguya alışma süreci olmasıydı.   İlk 100 sayfayı geçtikten sonra kitap sürükleyiciliğiyle bir çırpıda bitti

“Acı çekmiş ve parçalanmış insanların bizden bir eksikleri olduğunu düşünüyoruz.  Peki ya bizden fazlaları varsa?”  23 farklı kişilik bir bedende... İlk çıktığından beri çok merak ettiğim bir filmdi ve bir türlü izleyememiştim.  Devam filmi Glass’ın 18 Ocak’ta vizyona gireceğini öğrenince hemen izledim.  Ve gerçekten çok güzel bir filmdi.  Split, aslında bir üçlemenin ikinci filmi. Birinci film Unbreakable ile bağlantısız olduğu için hangisini önce izlediğiniz fark etmiyor. Ama yeni çıkacak olan üçüncü film Glass’ten önce iki filmide izlemeniz gerekiyor.  James McAvoy karakterleri Harika canlandırmıştı. 😍 Kevin Wendell Crumb çoklu kişilik bozukluğu olan biri.  Ve Psikolog Dr. Fletcher hastası Kevin Wendell Crumb’ın 23 farklı kişiliği olduğunu kanıtlamıştı.  Ve bunların hepsi birbirinden çok farklı.  Sadece davranışları değil cinsiyeti, yaşı, karakterleri tamamiyle farklı. Hatta bir karakterde şeker hastalığı varken diğerlerinde yok